DiN AHLAK EĞiTİMi PORTALI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

DiN AHLAK EĞiTİMi PORTALI


 
AnasayfaGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Ceza Hikayesi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Gertmill
Admin
Gertmill


Mesaj Sayısı : 1115
Kayıt tarihi : 06/05/09
Yaş : 32
Nerden : Mersin

Ceza Hikayesi Empty
MesajKonu: Ceza Hikayesi   Ceza Hikayesi Icon_minitimeCuma Mayıs 15, 2009 5:27 pm

Ceza Hikayesi



İlk defa
geldiğim bu ülkede bir gariplik olduğunu hemen fark etmiştim. Akşamın
ilk saatleri olmasına rağmen bütün dükkânlar kapanmış ve sokaklarda
kimseler kalmamıştı. Arasıra rastladığım birkaç büyükbaş hayvanın bu
saatte ne yaptıklarını merak ediyordum. Karnımı doyurmak için aradığım
lokantalar da çoktan kapanmıştı. Buna rağmen vitrinlerinde asılı duran
yemek listelerine bir göz gezdirdim. Listeler "mide çorbası" ile
başlıyor ve "insan budu köfte" ile son buluyordu. Şaşkınlık içinde

- İşkembe çorbası olur, diyordum. Ama mide çorbası da neyin nesi?

Çevremde neler olup bittiğini anlamaya çalışırken yanımdan geçen bir
fayton şaşkınlığımı bir kat daha arttırmış ve korkuya kapılmama sebep
olmuştu. Çünkü faytonu, ağırlığı en az bin kilo olan kıvrık boynuzlu
bir sığır kullanıyor ve elindeki kırbacı, arabayı çeken iki genç
adamın sırtında şaklatıyordu.

Telâşa kapılmış ve hızlı adımlarla oradan uzaklaşmaya başlamıştım.
Ancak arkama baktığımda, birkaç sığırın beni takip ettiğini dehşetle
farkettim. Artık olanca hızımla koşuyor ve onlardan kurtulmaya
çalışıyordum. Fakat hangi sokağa girsem peşimden geliyorlar ve beni
yakalamaya çalışıyorlardı. Hemen bir bahçe duvarından atlayarak önüme
ilk çıkan büyük ağaca tırmandım. Duvarın öbür tarafında sığırların
yerleri sarsan ayak seslerini işitiyor ve bizim konuşmamıza benzer
şekilde konuştuklarını duyar gibi oluyordum.

Ağaçta uygun bir yer bulup gizlenmeğe çalışırken, dallara bazı
şeylerin asılmış olduğunu farkettim. Gözlerim karanlığa alışıp onlara
tekrar baktığımda, bağırmamak için kendimi zor tuttum. Çünkü bunlar,
ayaklarından asılmış insan cesetlerinden başka birşey değildi.
Cesedlerin kesilmiş olan başları, yüzülmüş olan derilerinin üzerine
konmuş ve ağacın altına istif edilmişti.

İliklerime kadar işleyen korkuyla hiç birşey düşünemez hale gelmiştim.
Belki sabah olunca, bunların gerçek olmadığını görecektim. Ancak günün
ışımasıyla birlikte daha büyük bir dehşete kapıldım. Çünkü akşam beni
takip eden sığırlar, bulunduğum ağacın biraz ilerisindeki eli-kolu
bağlı insanları inceliyorlar ve beğendiklerini, yine insanların
çektiği arabalara bindirip götürüyorlardı. ' Şehir hoparlöründen
seslenen kalın sesli bir sığır, birkaç defa öksürdükten sonra

- Dikkat dikkat, diye konuşmaya başladı. Bilindiği gibi bu yıl da
insan derisi toplama hakkı, sadece Sığır Esirgeme Kurumuna aittir.
Ayrıca et ve deri zayiâtını önlemek için bu yıl çocuk kesimi
yapılmayacaktır.

Ne kulaklarıma, ne de gözlerime inanabiliyordum. Ancak lokantada
gördüğüm yemek listesinin mahiyetini ve sığırların neden beni
kovaladığını, artık çok iyi biliyordum.

Saklandığım dallar arasında dehşetle titrerken

- Ya Rabbî, sen kurtar diye dua ediyordum. Onları bizlere tercih etme.
Gün ağardığı için dallardaki cesedleri artık daha iyi görebiliyordum.
Fakat kesik kafaları üzerine yapıştırılan kağıtlarda bir şeyler yazılı
olduğunu yeni farketmiştim.

Biraz uzanarak yazılanları okumaya çalıştım.

Kağıtlar üzerinde, "İnsan denilen ve ebede namzet olan bu mahluklar,
sadece kendilerine ihsan edilen akıl nimetini iyi kullanamadılar ve
yaratıcılarını inkâr ederek hayvanlardan da aşağı dereceye düştüler"
yazıyordu.
Son satır ise kanla yazılmıştı.

"Ve bunun sonucunda da, onlar tarafından işte böyle
cezalandırıldılar."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://dinruzgari.forum.st
 
Ceza Hikayesi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Çakmak Hikayesi
» Söz Hikayesi
» Gıybet Hikayesi
» Evliya Hikayesi
» Doğruluk Hikayesi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
DiN AHLAK EĞiTİMi PORTALI  :: Dinimiz :: Dini Hikayeler-
Buraya geçin: