Ağaçların Zekatı
Süleyman amca ilkbaharda bahçesindeki ağaçları buduyordu. Hülya ile Adem merak edip yanına gittiler:
- Ne yapıyorsun Süleyman amca? Neden dalları kesiyorsun?..
- Ağaçların zekâtlarını vermelerine yardım ediyorum.
- Zekat ne demek Süleyman amca?..
- Zekât, zenginlerin her yıl paralarının veya mallarının kırkta birini fakirlere vererek yaptıkları bir ibadettir.
- Peki ama Süleyman amca, zenginlerin zekat vermesi gerekir, dedin. Ağaçlar insan değil ki, onlar nasıl zekât verecek?
Süleyman amca güldü:
- Haklısınız çocuklar, ağaçlar zekat vermez. Ama ben size başka bir şeyi anlatmak için bunu örnek verdim, dedi. Sonra sözlerine şöyle devam etti:
- Bakın şimdi, ben ağaçların bazı dallarını kesiyorum, buduyorum. Kesince ne oluyor? Ağaçlar görünüşte küçülüyorlar değil mi?
- Evet.
- Elbette küçülüyor ama meyveleri daha iri ve kaliteli olacak. Bazı dallarını kesip de gerekli bakımını yapmazsam, ağaçlar belki daha çok sayıda meyve verecekler ama, meyveler ufak ve kalitesiz olacak. Halbuki sık olan dallardan bazılarını kesip, kalan dalları rahatlatınca daha iri, kaliteli ve lezzetli meyveler yetiştirmiş olacağım.
- İyi ama Süleyman amca, bunun zekatla ilgisi nedir? Bunu anlayamadık!
- Anlatayım evladım. Dinimize göre, zengin sayılanlar mallarının, paralarının kırkta birini zekat olarak fakirlere vermek zorundadırlar. Zekâtı verince, tıpkı bu ağaçların dalları gibi görünüşte para veya mal azalır. Ama kalan para veya mal çalıştırılırsa, Allah onun bereketini artırır. Zekâtı verilen mal, tıpkı budanan ağaç gibidir. Birinin meyvesi, diğerinin bereketi artar. Böylece zekât veren insan kaybetmemiş, kazanmış olur. Aynı zamanda fakirlere, yoksullara yardım etmiş olmanın mutluluğuna erişir. Tamam mı yavrularım, anlayabildiniz mi?..
- Anladık Süleyman amca, teşekkür ederiz...
- Aferin... Şimdi size bahçeden bir şey ikram edemeyeceğim, ama yaz gelince inşallah bol bol meyve yedireceğim.