Bir Ev Tapusu
Meşhur velilerden Habib-i Acemî k.s. (ö. 120/739) zamanında, benzeri
görülmemiş şöyle bir hadise yaşanmıştır:
Horasanlı bir adam, evini onbin dirheme satarak, ailesiyle Basra’ya
geldi. Oradan hacca gidecekti. Habib-i Acemî’yi buldu ve ondan şöyle
bir istekte bulundu:
- Ben eşimle hacca gidiyorum. Şu onbin dirhem parayı al da, Basra’da
benim için uygun bir ev alıver.
Horasanlı ve eşi Mekke’ye doğru yola koyuldu. O günlerde ise Basra’da
müthiş bir kıtlık ve açlık başgösterdi. Habib-i Acemî Hazretleri ise
elindeki emanet parayla gıda maddeleri alıp, sahibinin hayrına
muhtaçlara dağıtmak zorunda kaldı. Adamın rızası olmazsa, parasını
geri verecekti.
Horasanlı, hac dönüşünde kendisine ev alınıp alınmadığını sordu. Habib-i
Acemî dedi ki:
- Rabbimden sana Cennet’te bahçeli bir ev alıverdim!
Adam bu durumu eşine haber verdi. Kadın buna memnun oldu, fakat evin
tapusunu da istedi. Horasanlı bu isteği iletince, Habib-i Acemî ona
şöyle bir senet yazıp eline verdi:
“Bismillah.. Bu senet, Habib’in Horasanlı için Rabbinden aldığı evin
tapusudur. Allahu Tealâ bu evi Horasanlı’ya verecek ve Habib’i de
borcundan kurtaracaktır...”
Bu senedi aldıktan sonra adamcağız ancak kırk gün daha yaşadı. Ölmek
üzereyken, bu tapu senedinin kefenine konulmasını vasiyet etti. Öyle
yaptılar. Bir zaman sonra da kabrinin üzerinde, bir levhaya parlak bir
yazıyla yazılmış şöyle bir yazı buldular:
“Habib Ebu Muhammed’in falan Horasanlı için onbin dirheme aldığı evin
beratıdır. Rabbi, Habib’in istediği evi Horasanlı’ya verdi ve Habib’i
de borcundan kurtardı.”
Habib Hazretleri bu yazıyı alıp okuyunca, levhayı öperek ve ağlayarak
dostlarının yanına koştu: “Bu Rabbimin bana olan beratıdır!” diye
sevincini ifade etti.