DiN AHLAK EĞiTİMi PORTALI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

DiN AHLAK EĞiTİMi PORTALI


 
AnasayfaGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Bir Canı Almak

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Gertmill
Admin
Gertmill


Mesaj Sayısı : 1115
Kayıt tarihi : 06/05/09
Yaş : 32
Nerden : Mersin

Bir Canı Almak Empty
MesajKonu: Bir Canı Almak   Bir Canı Almak Icon_minitimeCuma Mayıs 15, 2009 5:39 pm

Bir Canı Almak



Doktordu.
Günleri hastanede geçiyordu. İki çocuğu ve karısı ile beraber mutlu
bir hayatları vardı. Bütün gelirlerini ve giderlerin bu üç, bir de
kendi dörtkişiye göre planlamıştı. Böyle planlı yaşamazlarsa bir gün
ekonomik sıkıntı çekebilirlerdi.Çocuklarını ve karısını çok seviyordu.
Karısı da iyi bir insandı. Hele hele bu iyilik ve güzelliği
çocuklarına aşılamaya çalışması, onu bir kuyumcu kadar hassas
yapmıştı. Bu böyle giderken,mutlulukları yolundayken bir gün içlerine
sıkıntı ateşi düşürecek bir şey oldu. Üç dört aylık hamileydi karısı.
Hiç beklenmedik bu haber karşısında ikisi de şoke olmuştu.
Bütünplanları, hayatlarının programı altüst olacaktı böylelikle. Bu
çocuğu istemiyorlardı. Hayatlarını bunalıma sokacak bu misafirin
evlerine ayak basmaması her şeyden daha iyi olacaktı. Bir gece baş
başa verdiler ve iyice konuyu derinlemesine konuştular aralarında. Ve
karar verdiler onu aldırmaya.Evet ertesi gün gidecekler ve bu işten
iyi anlayan bir doktor arkadaşıtarafından üç dört aylık misafirin
hayatına son vereceklerdi. Bir sürü bahaneler ve sebepleri bir bir
sıraladılar gece boyu birbirlerine. Ve bu işin bitmesi gerektiğine
karar verdiler sabaha doğru. İçlerinde bir huzursuzluk olsa da; bu,
hayatları boyunca çekecekleri huzursuzluktan daha büyük olamazdı. Evet
o sabah beraberce çocuklarını evde yalnız bırakarak doktora gittiler.
Onları yalnız bırakmalarının sebebi ise, çok çabuk döneceklerini
tahmin ettiklerindendi. Doktor arkadaşı onlara randevu vermişti ve bu
işi çok çabuk bitirebileceğini, hiç sıra beklemeyeceklerini
söylemişti. Evde yalnız kalan çocukların büyük olanına iyice tembih
etmişlerdi kavga falan yapmamaları için.Küçüğü zaten sözden anlayacak
yaşta değildi. Evet onlar muayenehaneye ulaştıklarında iki kardeş de
iyice oyuna dalmışladı. Hele hele bir de bu oyun büyüğün, babasının
ameliyat aletlerini bulmasıyla hareketlenince daha da sevinmişlerdi.
Günlerdir yalnız kalmayı özlüyordu zaten çocuk. Küçüğüyle beraber
doktorculuk oynamayı, onu ameliyat etmeyi aklına koymuştu nice zaman
önce. Ama bir fırsatını bulamamıştı. İşte bugün eline böyle bir fırsat
geçmişti. Anne ve babaları dönmeden bu fırsatı değerlendirmeli ve
ameliyatı bitirmeliydi. Hatta dikişi bile televizyonlarda gördüğü gibi
tamamlamalıydı.Ama onun alnından terleri kim silecekti? Hiç hemşiresi
yoktu bu işi yapacak. Olsun; kardeşi bu işi yapardı. Ara sıra
alnındaki terleri o silebilirdi.Cerrahi oyunu başlamıştı. Kardeşini
ameliyat olması gerektiğine iyice ikna etti ağabey. Sonra eline
neşteri aldı. Bir sürü pamuk, tentürdiyot gibi malzemeleri de
yanıbaşına koymuştu. Sargı bezi, merhemler hepsi vardı işte kutuda.
Dikiş için ip ve iğne bulması gerekiyordu. Bunun için annesinin
perdeye geçen gün iliştirdiği ipi takılmış iğneyi aldı ve onu da
malzemelerin yanına koydu. Onlar bu işle meşgul iken anne ve baba
muayenehanede çocuğu aldırmakla meşguldüler. Çocuk ilk bıçağı
kardeşine vurduğu anda, doktor da ilk bıçağı vurmuştu cenine. Sanki
aynı anda devam ediyordu ameliyat işi. Bir fark vardı aralarında. Biri
biraz sonra iyileşecek umuduyla kalbi atan bir miniğin yaptığı
ameliyattı. Diğeri bir daha hayata uyanamayacak ceninin karamsar
tablosuydu. Fakat her ikisi de bir feryat odağında toplanıyordu bu
işin. Çocuk bıçağı kardeşinin şah damarında gezdirdi. Ve birkaç darbe
de oralara vurdu.'Buralarda mikrop olabilir' diyordu durmadan. Biraz
sonra kardeşinin bütün vücudu kanrevan olmuştu. Yattığı yer kıpkırmızı
bir renge boyanmıştı. Diğer tarafta kürtaj masasındaki annesinin
içindeki istenmeyen bebek de ölümün kollarına ulaşmıştı. İki ölüm bir
anda oldu. İki can bir anda çıktı. Ama bunu kimse bilmiyordu. Çocuk
çok korktu kardeşinin durumundan. Onun çırpına çırpına can vermesi onu
oldukça ürkütmüştü. Ama küçük olduğu için ölümün ne olduğunu
bilmiyordu. Uyusun diye üzerine beyaz bir çarşaf örttü sonra da. Tıpkı
televizyonlarda olduğu gibi. Anne ve baba eve dönmeye hazırlanırken
çocuk da yaptığı hatayı biraz hissettiği için evden kaçıp saklanmayı
kafasına koymuştu.Saklanmak için en emin yer evlerinin önüne devamlı
park eden kamyonun altıydı.Orada kimse onu bulamazdı. Çünkü oldukça
sakin bir yerdi bu kamyonun altı. Ara sıra burada arkadaşlarıyla
saklanırlar ve ellerine geçirdikleri bir kediyle saatlerce oynarlardı.
Bunu hatırladı çocuk ve doğrudan doğruya kamyonun altına girdi ve
tekere sırtını yaslayıp öylece minik kalbiyle suçunu düşünmeye
başladı. Anne baba yola çıkmış evlerine doğru ilerliyorlardı. Bu
sırada kamyon sahibi de bir yere yük almak için evinden çıktı. Her
şeyden habersiz olarak kamyona doğru yürüdü ve bindi. Kontak
anahtarını çevirdi. Anne baba semtlerine yaklaşmışlardı; ama kamyon
harekete geçmişti. Onlar daha eve ulaşamadan ağabey kardeşine
ulaşmıştı. Evet kamyon bu küçük bedeni bir teker dönüşüyle ezip
geçmişti. Bir şeyi ezdiğini fark eden şoför aşağıya indi ve bir de ne
görsün; karşı evin çocuğu kamyonun altındaydı. Büyük bir şok geçirdi
adam. Büyük birkalabalık toplanmıştı evin önünde. Bugün iki can
gitmişti ve bir üçüncüsü de daha doğmadan göklere uçuvermişti biraz
evvel... Anne ve baba evlerinin önündeki bu kalabalıktan kuşkulan-mışlardı.
Olay yerinde başlarına geleni anlayınca anne düşüp bayıldı. Onu
hastaneye götürdüler. Baba büyük bir telaş içinde eve koştu. Ve küçüğü
bağrına basıp öpüp koklamak istiyordu. Bir evladını kaybeden babanın
içinde diğerine odaklanan sevgiyi bu derdi çekenler, bu acıyı tadanlar
çok iyi bilirler. Ama eve girdiğinde fersiz gözleri bir noktaya
dikilmiş çocuğu görünce babanın bütün hayatı sönmüştü. Bütün dünyası
yıkılmıştı. Evin içindeki, dıştan akseden ışık bile artık halılara
aydınlık motifler örmüyordu. Her şey karanlıktı artık. Her şey zifiri
bir renge bürünmüştü. Evet bir cana bedel iki çocuğunu da almıştı işte
Allah. Bu bir ikazdı; ama çok pahalı bir ikaz olmuştu onlar için.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://dinruzgari.forum.st
 
Bir Canı Almak
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Abdesti Tam Almak

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
DiN AHLAK EĞiTİMi PORTALI  :: Dinimiz :: Dini Hikayeler-
Buraya geçin: