Eriyen Buzlar
Sıcaklar ve
konunun yeknesaklığından sınıftaki hava ağırlaşmış, çocukların bir
kısmı esnemeye başlamıştı. Öğretmen, bu gibi hallerde yaptığı gibi
konuya biraz ara vermeye ve çocukları dinlendirmeye karar verdi.
Lâfını değiştirerek:
- Çocuklar, dedi şimdi defter ve kalemlerinizi bırakarak arkanıza
yaslanın. Size bir bilmece-hikâye anlatacağım. Biraz düşünüp, sonra
cevap vereceksiniz. Doğru cevap 10 numara..
Sizler belki hatırlamazsınız, eskiden her evde buzdolabı filân yoktu.
İçecekleri soğutmak için kilo ile buz satılırdı. Bilhassa ramazanlarda
herkes evine dönerken bir parça buz alır ve bu çok makbule geçerdi.
İşte Arabistan'ın sıcak bir gününde bir şeyh, talebeleriyle şehirde
dolaşırken, bir buz satıcısına rastlar. Satıcı "Ey Müslümanlar,
sermayesi eriyip, akan şu adama merhamet ediniz" diye bağırmaktadır.
Satıcının bu sözlerini işiten şeyh, birden fenalaşarak bayılır.
Yanındakiler, hocalarını gölge bir yere taşıyarak ayıltmaya
çalışırlar.
Şimdi ben sizlere soruyorum. Acaba o şeyh, niçin bayılmıştır? Evet,
tek tek söz isteyerek cevap verin, ama önce iyice düşünün...
Orhan: -Efendim, der. belki başına güneş çarpmıştır.
- Hayır, o orada doğup büyüdüğü için iklime alışıktır. Dahi iyi
düşünelim.
Ahmet: -Belki tansiyonu düşmüştür.
- Hayır, der öğretmen. Sağlığının mükemmel olduğunu söylemiştim. Sen
konuş Mehmed... Mehmed ışıl ışıl gözleriyle kalkar ve kendinden emin
bir tavırla,
- Hocam, der. Bence o zât, eriyen buzlarda kendi hayatını görmüştür.
Belki de bütün insanların hayatını. Bir satıcı 100 liralık bir
sermayesinin ziyan olmaması için çırpınırken, o insanların milyarlarla
ölçülemeyen ömür sermayelerini nasıl boş yere eritip, akıttıklarını
düşünerek, bu müthiş gerçeğin tesiriyle bayılır.
Mehmed'in sözleri, sınıfta çıt çıkmadan dinlenirken, öğretmenin sesi
duyulur.
- Doğru söyledin. Mehmed'im sana hakettiğin notu veriyorum.
Dr.Yaşar ÇİL