DiN AHLAK EĞiTİMi PORTALI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

DiN AHLAK EĞiTİMi PORTALI


 
AnasayfaGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Sodom Ve Gomore'nin Son Günü

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Gertmill
Admin
Gertmill


Mesaj Sayısı : 1115
Kayıt tarihi : 06/05/09
Yaş : 32
Nerden : Mersin

Sodom Ve Gomore'nin Son Günü Empty
MesajKonu: Sodom Ve Gomore''nin Son Günü   Sodom Ve Gomore'nin Son Günü Icon_minitimeCuma Mayıs 15, 2009 1:24 pm

Sodom Ve Gomore'nin Son Günü



Hz Lût (a.s), Arap
yarımadasını puta tapıcılıktan alıkoymak, ortaksız ve tek bir Allah'ı
tanıtmaya çağıran ve bu mukaddes yolda büyük başarılar kazanan Hz.
İbrahim'in amcasının oğludur. Ömrü ve peygamberliği bugün Ürdün
devletinin sınırları içinde bulunan Lût gölü çevresinde geçmiştir.
Günümüzde tuzlu suların doldurduğu orta büyüklükte olan su saha,
eskiden toprakları oldukça verimli bir vadi idi ve o günün önemli
şehirlerini sinesinde barındırıyordu. Bu şehirlerin ikisinin adını
bugün de biliyor ve yapılan ilmi kazılar sonunda izlerine rastlıyoruz.

Şehirler; Şezum (Sodom) ve Omore (Gomore) şehirleridir.
Hz. Lût (a.s) Şezum şehrinde oturuyordu. Şimdi size bu çevrenin ve bu
çevrede dosdoğru Allah yolunun sözcülüğünü ve yılmaz mücadelesini
yapan Hz. Lût'un son günlerine ait bir hikayeyi kısaca anlatacağız...

İnsanoğlu, yolun doğrusundan bir kere çıkmaya görsün; düşmeyeceği
sapıklık ve yuvarlanmayacağı uçurum yoktur. Hz. Adem'in oğlu Kabil'e
yeryüzünün ilk cinayetini, üstelik öz kardeşinin canına kıydırmak
suretiyle işleten şehvet hırsı, Hz. Lût'un kavmini büsbütün başka ve
yüz kızartıcı bir ahlak düşkünlüğüne sürüklemiştir.
Bu sonsuz kavim erkek erkeğe cinsi birleşmeyi (livata) vazgeçilmez,
sapıkça bir huy haline getirmişlerdi. Hz. Lût'un dosdoğru yolu temsil
eden bir Allah resulü sıfatıyla durmak ve yorulmak bilmez bir gayret
göstererek yaptığı bütün ikazlar ve verdiği bütün acı-tatlı öğütler bu
ahlak düşkünlerine zerrece bir tesir etmiyordu.
Nihayet her şeyi daha başından bilen Ulu Allah'ın kesin ve değişmez
hükmünün günü geldi. Hz. Lût'un sapık kavmi, Allah'ın başlarına
vereceği karşı durulmaz bir felaketle, toptan mahvolacak ve yokluğun
karanlıklarına gömülecekti.
Ulu Allah (c.c) bu kesin kararını bildirmek ve kendisine inanmış
birkaç yakını ile birlikte, son günlerini yaşayan günahkar şehirden
ayrılmasını söylemek üzere Hz. Lût'a günün birinde üç tane melek
göndermişti. Melekler; genç ve yakışıklı erkek kılığına girerek
yeryüzüne inmişlerdi.
Şezum (Sodom) şehrine vardıklarında doğruca Hz. Lût'un evine
yöneldiler. Şehvet sapıkları şehre üç tane genç ve yakışıklı
delikanlının geldiğini duyunca bir anda yollara dökülerek gelenleri
görmek istediler. Meleklerin geçtiği yolun hir iki yanı, ahlak
düşükleri tarafından doldurulmuştu. Tap taze erkek kılığına girmiş
meleklere bakarken hepsi şehvet kururganlıkları içinde kıvranıyor;
ağızlarından salyalar akıyordu. Azgın kalabalığın arasında yollarına
devam eden melekler, Peygamber Lût'un evine vardılar. Kudurmuş
ahlaksızların hiçbirisi, ele geçirip azgın şehvetlerini bir anlığına
tatmin edebilmek için arkalarından kıvrandıkları gençlerin,
şehirlerini ve çevrelerini toptan yok etmeyi kararlaştıran Allah'ın
emri ile birlikte gelmiş melekler olduğunu bilmiyor ve
düşünmüyorlardı.
Melekler Lût'un evine varınca önce kim olduklarını söylemediler.
Arkalarına takılan kalabalık evin kapısına dayanmıştı. Anlaşılmaz
sözlerle bağırışıyorlar ve Hz. Lût'un evine aldığı genç delikanlıları
ellerine vermesini istiyorlardı. Hz. Lût (a.s) gelen misafirlerinden
utanıyordu ve kapıda bağrışan kalabalığın azgın hırslarından endişe
ediyordu.
Bir ara evinin kapısına çıktı; kudurmuş kalabalığa dündü "ey azgınlar,
soysuzlar, gelenler benim olduğu kadar kendinize de aziz
misafirlerdir; yani hepinizin misafirleridir. Bu kadar da mı
insanlığınızı unuttunuz? Bir parça olsun kendinize geliniz." diye söze
başladı.
Kalabalıktan homurtulu gülüşmelerin geldiğini duyunca "size iki tane
genç ve güzel kızımı vereyim. Gözlerinizi bürüyen şehvetinizi onlarla
tatmin edin de tek beni misafirlerim karşısında rezil etmekten
vazgeçerek buradan uzaklaşın" diye teklifte bulundu.
Fakat kendinden geçmiş kalabalık hiçbir söz dinlememekte ve hiçbir
teklife yanaşmamaktadır. Evin kapılarını arka arkaya zorluyor ve
içerdeki gençleri istiyorlardı.
Ağlamaklı bir çehre ile içeriye dönen Hz. Lût'a kapıdakilerin ısrarla
istediği genç misafirler; melek olduklarını, Allah'ın emri üzerine
geldiklerini bildirdiler ve dediler ki; "Allah'ın emri artık kesindir.
Yıllardan beri söz dinletemediğin bu beyinsiz halkın artık sonu
gelmiştir. Birkaç saat sonra topuna gökten ateş ve ölüm yağacak ve
şehirleri ile birlikte yokluğa kavuşacaklardır. Onların başlarına
gelmek üzere olan bu felaket, ısrarla Allah'ın emirlerine karşı
gelenlere ve Peygamberler'in verdiği öğütlerine arka dönen sapıklara
bütün devirler boyunca ibret dersi olacaktır. Allah'ın sana emri
böyledir:
Gece olunca sana inananları ve yakınlarını alacak ve ölüm kokan şu
lanetlik şehirden habersizce uzaklaşacak ve şu sapık halkı lanetlik
akibetleri ile baş başa bırakacaksın. Sana bunları söyleme geldik."

Allah'ın emri üzere Hz. Lût (a.s) ile inanmış yakınları meleklerin
dediklerine uyarak Sodam ve Gomere'yi o gece yarısı, sezdirmeden
terkettiler. Sabahın ilk ışıkları ile birlikte lanetlik şehirlere ve
sapık halkına gökyüzünden görülmemiş bir Allah gazabı boşalmaya
başlamıştı. Ahlaksız soysuzlar neye uğradıklarını anlayamadılar. Yüce
Allah (c.c.) ulu sabrını iyice kötüye kullanarak günden güne daha da
azgınlaşanlara yakıcı kükürt alevleri ile taşlar yağdırıyordu. Bir kaç
saniyelik afet ve ölüm saçan bir yağmur sonunda, halkın yekünü ile
birlikte bütün şehirlerini ilerdeki insanlığın gözleri önüne bir ibret
dersinin örneği olmak üzere harabeye çevirmiş ve yerle bir etmişti.

Esirgeyici Allah (c.c.) cümlemizi görünür, görünmez ve aniden bastıran
felaketlerden korusun, amin!..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://dinruzgari.forum.st
 
Sodom Ve Gomore'nin Son Günü
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
DiN AHLAK EĞiTİMi PORTALI  :: Dinimiz :: Dini Hikayeler-
Buraya geçin: