DiN AHLAK EĞiTİMi PORTALI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

DiN AHLAK EĞiTİMi PORTALI


 
AnasayfaGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 İlk İnsan Hakları Mahkemesi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Gertmill
Admin
Gertmill


Mesaj Sayısı : 1115
Kayıt tarihi : 06/05/09
Yaş : 32
Nerden : Mersin

İlk İnsan Hakları Mahkemesi Empty
MesajKonu: İlk İnsan Hakları Mahkemesi   İlk İnsan Hakları Mahkemesi Icon_minitimeCuma Mayıs 15, 2009 11:34 am

İlk İnsan Hakları Mahkemesi



Hicretin 17.
senesinde Halife Hazreti Ömer, ziyaretçi çokluğundan dolayı
Resulüllah'ın mescidini genişletmek istemişti. Bunun için Türbe-i
Saadet'in etrafındaki arsaları istimlak edip mescide katması
gerekiyordu.
Çevredeki arsa ve ev sahiplerine tekliflerde bulundu:
- Evinizi, arsanızı Resulullah'ın mescidini genişletmek için satın
almak istiyorum. Kimse malına değerinden aşağısını vereceğimi
sanmasın. Herkes kıymetini söylesin, gönlünden geçirdiği fiyatı
bildirsin. Resulullah'ın mescidine zorla alınmış arsa ilave etmeyi
düşünmüyorum.
Herkes arsa ve evinin değerini söyler, binalar, arsalar satın alınır,
Resulullah'ın mescidi genişletilmeye müsait duruma gelir. Ancak bir
pürüz var. Onu da halletmek gerekiyor.
- Nedir o pürüz?
Hazreti Abbas. Abbas, arsasını satmak istemiyor. Mescide de olsa
vermeyi düşünmüyor.
Halife bizzat meşgul olur, tekliflerini tekrar eder:
- Ya Abbas, arsanın değerinden aşağısını vermeyi düşünmüyoruz.
Resulullah'ın mescidine böyle zorla alınmış bir arsa ilave etmeyi de
uygun bulmuyoruz. Şayet verilen fiyat az geliyorsa emsallerinden de
fazla fiyat vereyim, arsanı ver de bu iş bitsin. Mescid-i Nebi
ziyaretçileri içine alacak genişliğe ulaşmış olsun, ihtiyacı
karşılayacak hale gelsin.
Hayret! Abbas'tan beklenmeyen tavır:
- Hayır, mülk benimse fazla fiyat verseniz de satmak istemiyorum.
Zorla alacaksanız o başka!
İçinden çıkılmaz bir durum söz konusu olunca Halife olayı mahkemeye
intikal ettirir. Hakim meşhuk hukukçu Übeyd bin Kab.
Taraflar huzurdalar. Devletin iddiası:
- Biz yönetim olarak Abbas'a değerinden fazla fiyat verdik, artık
diretmemeli, arsasını vermeli ki, Resulullah'ın mescidi ihtiyacı
karşılayacak şekilde genişleme imkanı bulsun.
Abbas'ın cevabı:
- Arsa benimse, mülküme ben sahipsem, değerinden fazla da verseler
vermek istemiyorum. Ne para zoruyla, ne de mescide ilave etmek
iddiasıyla mülkümü elimden kimse alamaz.
Mahkemenin kararı:
- İslam hukukunun gereği kimse başkasının mülküne ve arazisini isterse
para zoruyla olsun, alamaz. Mescid için de olsa mal sahibini
zorlayamaz. Abbas'ın mülkü Abbas'ta kalacak, hükümet istimlak için
zorlamayacaktır.
Mahkemenin tartışma götürmez bu kararı kesinleştikten sonra taraflar
kalkıp gitmek üzere kapıya yönelmişken bir ses işitilir. Bu ses
Abbas'tan başkasının sesi değildir.
Bakın ne diyor Abbas:
- Ya Übey, mahkeme bitmiş, karar kesinleşmiştir değil mi?
- Evet mahkeme bitmiş, karar kesinleşmiştir. Kimse senin arsanı fazla
fiyat vererek de olsa zorla alamaz.
- Öyle ise der, şimdi beni dinleyin. Mahkemenize açıkça ifade
ediyorum. Arsamı şu andan itibaren Resulullah'ın mescidine ilhak
edilmek üzere hibe ediyorum. Hem de tek kuruş almadan, hiçbir maddi
menfaat beklemeden. Hepiniz şahit olun, parayla alınamayan arsam,
hiçbir karşılık verilmeden Resulullah'ın mescidine hibe edilmiştir ve
mülk bu andan itibaren halifenin tasarrufuna girmiştir.
Übeyd bin Kab'ın sorusu:
- Ey Abbas, neden böyle bir tutumu tercih ettin? Önce aşırı fiyatla da
olsa vermedin, şimdi ise parasız hibe ediyorsun?
Abbas'ın kitaplık çapta cevabı tek cümleden ibaret:
- İslam'ın insan haklarına gösterdiği saygıyı dünyaya duyurmak
için!...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://dinruzgari.forum.st
 
İlk İnsan Hakları Mahkemesi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
DiN AHLAK EĞiTİMi PORTALI  :: Dinimiz :: Dini Hikayeler-
Buraya geçin: