DiN AHLAK EĞiTİMi PORTALI
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

DiN AHLAK EĞiTİMi PORTALI


 
AnasayfaGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 İhtiyar İle Atı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Gertmill
Admin
Gertmill


Mesaj Sayısı : 1115
Kayıt tarihi : 06/05/09
Yaş : 32
Nerden : Mersin

İhtiyar İle Atı Empty
MesajKonu: İhtiyar İle Atı   İhtiyar İle Atı Icon_minitimeCuma Mayıs 15, 2009 11:29 am

İhtiyar İle Atı



Öykü ünlü Çin düşünürü Lao Tzu'nun zamanında
geçer.. Lao Tzu bu öyküyü çok sever, anlatırmış. Köyün birinde bir
yaşlı adam varmış. Çok fakir. Ama kral bile onu kıskanırmış.. Öyle
dillere destan bir beyaz atı varmış ki. Kral at için ihtiyara nerdeyse
hazinesinin tamamını teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış.

"Bu at, bir at değil benim için.. Bir dost. İnsan dostunu satar mı?"
dermiş hep. Bir sabah kalkmışlar ki, at yok.. Köylü ihtiyarın başına
toplanmış..

"Seni ihtiyar bunak.. Bu atı sana bırakmayacakları, çalacakları
belliydi. Krala satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın.
Şimdi ne paran var, ne de atın" demişler.. ihtiyar:

"Karar vermek için acele etmeyin" demiş.. Sadece 'At kayıp' deyin.
Çünkü gerçek bu.. Ondan ötesi sizin yorumunuz ve verdiğiniz karar.
Atımın kaybolması, bir talihsizlik mi, yoksa bir şans mı, bunu henüz
bilmiyoruz. Çünkü bu olay henüz bir başlangıç. Arkasının nasıl
geleceğini kimse bilemez.."

Köylüler ihtiyar bunağa kahkahalarla gülmüşler. Ama aradan 15 gün
geçmeden, at bir gece ansızın dönmüş.. Meğer çalınmamış, dağlara
gitmiş kendi kendine. Dönerken de, vadideki 12 vahşi atı peşine takip
getirmiş. Bunu gören köylüler toplanıp ihtiyardan özür dilemişler.
"Babalık" demişler. "Sen haklı çıktın. Atının kaybolması bir
talihsizlik değil adeta bir devlet kuşu oldu senin için. Şimdi bir at
sürün var."

"Karar vermek için gene acele ediyorsunuz" demiş ihtiyar.. Sadece atın
geri döndüğünü söyleyin. Bilinen gerçek sadece bu. Ondan ötesinin ne
getireceğini henüz bilmiyoruz. Bu daha başlangıç.. Birinci cümlenin
birinci kelimesini okur okumaz kitap hakkında nasıl fikir
yürütebilirsiniz?.."

Köylüler bu defa ihtiyarla dalga geçmemişler açıktan ama, içlerinden
"Bu herif sahiden gerzek" diye geçirmişler.. Bir hafta geçmeden, vahşi
atları terbiye etmeye çalışan ihtiyarın tek oğlu attan düşmüş ve
ayağını kırmış. Evin geçimini temin eden oğul şimdi uzun zaman yatakta
kalacakmış. Köylüler gene gelmişler ihtiyara. "Bir kez daha haklı
çıktın" demişler.

"Bu atlar yüzünden tek oğlun bacağını uzun süre kullanamayacak. Oysa
sana bakacak başkası da yok.. Şimdi eskisinden daha fakir, daha
zavallı olacaksın" demişler.. ihtiyar "Siz erken karar verme
hastalığına tutulmuşsunuz" diye cevap vermiş.

"O kadar acele etmeyin. Oğlum bacağını kırdı. Gerçek bu.. Ötesi sizin
verdiğiniz karar.. Ama acaba ne kadar doğru. Hayat böyle küçük
parçalar halinde gelir ve ondan sonra neler olacağı size asla
bildirilmez."

Birkaç hafta sonra, düşmanlar kat kat büyük bir ordu ile saldırmış.
Kral son bir ümitle eli silah tutan bütün gençleri askere çağırmış.
Köye gelen görevliler, ihtiyarın kırık bacaklı oğlu dışında bütün
gençleri askere almışlar. Köyü matem sarmış. Çünkü savaşın
kazanılmasına imkan yokmuş, giden gençlerin ya öleceğini ya esir düşüp
köle diye satılacağını herkes biliyormuş.

Köylüler, gene ihtiyara gelmişler.. "Gene haklı olduğun kanıtlandı"
demişler.
"Oğlunun bacağı kırık, ama hiç değilse yanında. Oysa bizimkiler belki
asla köye dönemeyecekler. Oğlunun bacağının kırılması, talihsizlik
değil, şansmış meğer."

"Siz erken karar vermeye devam edin" demiş, ihtiyar.. Oysa ne
olacağını kimseler bilemez. Bilinen bir tek gerçek var. Benim oğlum
yanımda, sizinkiler askerde.. Ama bunların hangisinin talih,
hangisinin şanssızlık olduğunu sadece Allah biliyor.

"Lao Tzu, öyküsünü su nasihatla tamamlarmış, etrafına anlattığında:
"Acele karar vermeyin. O zaman sizin de herkesten farkınız kalmaz.
Hayatın küçük bir parçasına bakıp tamamı hakkında karar vermekten
kaçının.
Karar aklın durması halidir. Karar verdiniz mi, akıl düşünmeyi,
dolayısı ile gelişmeyi durdurur. Buna rağmen akıl insanı daima karara
zorlar. Çünkü gelişme halinde olmak tehlikelidir ve insanı huzursuz
yapar. Oysa gezi asla sona ermez.

Bir yol biterken yenisi başlar. Bir kapı kapanırken, başkası açılır.
Bir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir hedefin hemen oracıkta
olduğunu görürsünüz."

"Men âmene bil kader emine minel keder"

Hattaboğlu
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://dinruzgari.forum.st
 
İhtiyar İle Atı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
DiN AHLAK EĞiTİMi PORTALI  :: Dinimiz :: Dini Hikayeler-
Buraya geçin: